YAHUDİ:
"İMAN KERVANLARINA PUSU KURMUŞ SOYGUNCU!"
"İMAN KERVANLARINA PUSU KURMUŞ SOYGUNCU!"
Yahya DÜZENLİ
yahyaduzenli@gmail.com
Bu yazı ve merkezindeki “Yahudi” şiiri, tüm insanlığı nefret ve sadizminin tatmin alanı gören ve bunu katliam arsasına dönüştüren bir kavmin ruh haritasını resmeden “antisemitik” bir yazıdır.
Bir düşünürün “hiçbir yahudi masum değildir!” sözünün doğruluğunun ispatlandığı günlerdeyiz.
Bugün, terör devleti katil İsrail’in Akdeniz’i kana bulamasının 3. günü.
Kur’an’daki “tek lanetli” topluluk olan Yahudi’nin “niçin lanetli olduğu”nu kendisinin Gazze’ye “insani yardım” götüren filodaki masum insanları katlederek ”ispatladığı” tarihî kırılma ânındayız.
Sözü uzatmadan Üstad Necip Fazıl’ın “Esselam” kitabındaki 37. bölümde “Yahudi” şiirini köşemize alıyoruz:
YAHUDİ
Nerde yahudi, nerde gerçek İsrail oğlu?
Yahudi, tıkayandır Allah’a giden yolu!
Aynı ırk mayasından, ayrı hamur, ayrı döl;
Sonra hep aynı parça, istersen milyona böl!
Yahudi, dölleşmesi, resule hiyanetin;
Ve hedefi, Kur’ânda, Haktan gelen lânetin.
İlk defa hiyaneti, kendi öz nebîsine;
İnsanlık yahudide şahit en habîsine.
Evet, zehirlilerin zehirde en korkuncu!
İman kervanlarına pusu kurmuş soyguncu.
Medinede kuruldu, onunla münafıklık;
Peşinden, dümdüz giden yolda binbir sapıklık...
İlk iş, alçak bir tuzak bir müslüman kadına.
Sürüldü Medineden, bakamadan ardına.
Derken Nadr Oğulları... Resule karşı hile;
Tepelendi, ahdini tepeleyen kabîle.
Nihayet yüzündeki katil peçeyi yırttı.
Küfrü İslâma karşı hizip hizip kışkırttı.
Mekkeye haber saldı: «Çabucak birleşelim!
Kaynaşıp tunçlaşalım, pişip demirleşelim!
Bizde kılıç, bizde ok, bizde at, bizde pusat;
Bu, gelişen İslâmı toslamaya son fırsat!
Yapışmanın zamanı, artık yakalarından;
Siz önlerinden vurun, biz de arkalarından!»
Yahudi kışkırtması bütün küfrü bürüdü.
Ve hizipler toplanıp Medineye yürüdü.”
Akdeniz’deki şehidlerimize rahmet, yahudiye lânet !
Yapacaklarımızı, yapmamız gerekenleri unutmadan Allah’ın “kahhar” ismine sığınıyoruz.
yahyaduzenli@gmail.com
Bu yazı ve merkezindeki “Yahudi” şiiri, tüm insanlığı nefret ve sadizminin tatmin alanı gören ve bunu katliam arsasına dönüştüren bir kavmin ruh haritasını resmeden “antisemitik” bir yazıdır.
Bir düşünürün “hiçbir yahudi masum değildir!” sözünün doğruluğunun ispatlandığı günlerdeyiz.
Bugün, terör devleti katil İsrail’in Akdeniz’i kana bulamasının 3. günü.
Kur’an’daki “tek lanetli” topluluk olan Yahudi’nin “niçin lanetli olduğu”nu kendisinin Gazze’ye “insani yardım” götüren filodaki masum insanları katlederek ”ispatladığı” tarihî kırılma ânındayız.
Sözü uzatmadan Üstad Necip Fazıl’ın “Esselam” kitabındaki 37. bölümde “Yahudi” şiirini köşemize alıyoruz:
YAHUDİ
Nerde yahudi, nerde gerçek İsrail oğlu?
Yahudi, tıkayandır Allah’a giden yolu!
Aynı ırk mayasından, ayrı hamur, ayrı döl;
Sonra hep aynı parça, istersen milyona böl!
Yahudi, dölleşmesi, resule hiyanetin;
Ve hedefi, Kur’ânda, Haktan gelen lânetin.
İlk defa hiyaneti, kendi öz nebîsine;
İnsanlık yahudide şahit en habîsine.
Evet, zehirlilerin zehirde en korkuncu!
İman kervanlarına pusu kurmuş soyguncu.
Medinede kuruldu, onunla münafıklık;
Peşinden, dümdüz giden yolda binbir sapıklık...
İlk iş, alçak bir tuzak bir müslüman kadına.
Sürüldü Medineden, bakamadan ardına.
Derken Nadr Oğulları... Resule karşı hile;
Tepelendi, ahdini tepeleyen kabîle.
Nihayet yüzündeki katil peçeyi yırttı.
Küfrü İslâma karşı hizip hizip kışkırttı.
Mekkeye haber saldı: «Çabucak birleşelim!
Kaynaşıp tunçlaşalım, pişip demirleşelim!
Bizde kılıç, bizde ok, bizde at, bizde pusat;
Bu, gelişen İslâmı toslamaya son fırsat!
Yapışmanın zamanı, artık yakalarından;
Siz önlerinden vurun, biz de arkalarından!»
Yahudi kışkırtması bütün küfrü bürüdü.
Ve hizipler toplanıp Medineye yürüdü.”
Akdeniz’deki şehidlerimize rahmet, yahudiye lânet !
Yapacaklarımızı, yapmamız gerekenleri unutmadan Allah’ın “kahhar” ismine sığınıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder