9 Ekim 2012 Salı

"1461" FUTBOL TAKIMINA KADAR DÜŞTÜ...


Yahya Düzenli
duzenliyahya@gmail.com

Bazı tarihlere fetişleştirmeden, delâlet ettiği/çağrıştırdığı hadiselere bağlı olarak süreklilik kazandırılması gerekir.  Tarihî geleneğimiz bunun örnekleriyle doludur. Dünyayı değiştiren büyük hadiselerin ‘vuku tarihleri’ bu türdendir.

Bu yıl Trabzon’un fethinin 551. Yılı. Bu tarih hem medeniyet dünyamız, hem de batı dünyası için anlamlı ve önemli bir dönüm noktasıdır. Nasıl ki İstanbul’un 1453’te fethi Ortaçağ Avrupa’sında “kara bir gün”, bizim için “yeni bir çağın açılışı” olarak anılmış ve halen de İstanbul batılılar için “kaybedilmiş en önemli şehir” ise, 26 Ekim 1461’de fethedilen Trabzon da aynı önemde bir şehirdi. ”Şehirdi” diyorum. Çünkü şehrin bugünkü yerlileri ve sakinleri (bazı istisnalar dışında) şehrin bu tarihsel niteliğinin farkında değil.

Fetih’le yeni bir “medeniyet havzası”na dahil edilen şehir “kristal bir emanet” gibi fethedenlerce muhafaza edilmiş, geliştirilmiş ve yüzyıllar boyu nesilden nesile intikal ettirilmiştir.

Bugüne gelelim ve şöyle bir örnek verelim. Şehrimizin sakinlerine “1461 tarihinin ne ifade ettiği”ni soralım. Alacağımız cevap büyük bir ihtimalle PTT 1. Futbol liginde oynayan “1461 Trabzon” futbol takımı olacaktır.

Nereden mi biliyoruz böyle bir cevap alacağımızı?

Çünkü şehrin yaşayanlarının zihinleri futbolla öylesine işgal edilmiş ki, onun dışında hiçbir uyarıcıya cevap veremez halde bir sendroma, maraza yakalanmış durumda.

Ne yazık ki 1461’i sahiplenmek futbol takımına düştü. Bu adı taşıyan futbol kulübünü suçlamıyoruz. Kök ifadesinden uzaklaşan bir zihniyete işaret ediyoruz. Belki de bu ismi takıma verenler iyi niyetle “1461’in manası yaşasın” düşüncesiyle vermişlerdir. Ancak dememiz o ki; 1461’in ruhu, tarihselliği bir futbol takımının sahiplenmesine bırakılmamalıydı.

 “1461 ruhu”nun yaşatılmasından bahsederken, kaba ve bayağı hamaset kokan, resmî şablonlar içine sıkıştırılan yıldönümü etkinliklerinden bahsetmiyoruz. Bunlar “1461 ruhu”nu sahiplenmekten ve benimsemekten uzak ritüeller. 

Önemli bir tarihi dönüşümü ifade eden  1461 tarihinin bile “futbolu çağrıştırdığı” bir şehrin tarih ve  medeniyet idrakinin nerelere düştüğünü, 1461 tarihinin neleri çağrıştırdığını , “nelerde süründüğü”nü göstermesi bakımından bu sorumuzun anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Nereden mi biliyoruz böyle bir cevap alacağımızı?

Bütün enerjisini şehrin üzerine bir karabasan gibi çöken “futbol”a harcayan bir şehrin, tüketeceği tarihî malzemeler arasına şehrin fetih tarihi de girmişse, o şehrin artık sıradanlaştığını, tarihi değer ve sembollerinin harcanma kulvarına girdiğini söylemeye gerek var mı? Tarihi bir dönüm sembolünün evrilerek günümüzde bir futbol kulübünün adı olması bu şehrin değerlerinin nasıl ve nerelerde kullanıldığını göstermesi bakımından oldukça önemli.

Gerçi 1461 tarihi, bazı “hamâsi” nutuk ihtiyaçlarını tatmin aracı yapanların dışında giderek hiçbir tarihî arka plân çağrışımı taşımaz hale getirilmiş durumda. 551 yıl sonra Fethin hatırlanması için bir futbol takımına isim olması, şehrin getirildiği noktayı da göstermeye yeter.

Bugünün Trabzon’unun “değer skalası”nı belirleyen tek saik futbol. Belki de isim koyucular tarafından fethe izafe ve itibar olsun için bir futbol takımına 1461 ismi verilmiştir.

26 Ekim 1461 günü büyük medeniyet havzasına katılan Trabzon’un fetih tarihinin futbol takımına verilmesi kimileri için “tarihi bir kahramanlık”  tezahürü ve tefahürü olabilir. Ancak bu önemli tarihin “stadyum malzemesi” ve “ayak refleksleri”ne kadar düşürülmesi şehir ve şehir yöneticileri adına garip bir durum değil mi? Futbol, mübalâğa, fetişim, taşkın duygular ve tribünün o şehevi çekiciliği içinde bir şehir nereye götürülüyor?

Bir zamanlar bulunduğu medeniyet ikliminde derinliğine bir “değer üretme” havzası sayılan bir şehrin bugün giderek “değer öğütme” makinasına dönüştüğünü üzülerek söyleyebiliriz.

Fetih sembollerinin ve değerlerinin olur olmaz yerlerde kullanılmasının önüne nasıl geçilebilir bilemiyoruz. Her şeyini futbola teslim etmiş,  her yerini futbola işgal ettirmiş, değer olarak futboldan başka bir şey düşünemeyecek kadar düşüncesi virütikleşen bir şehrin acilen terapiye alınmasından başka yol yok, diye düşünüyoruz.

“Futbolun sadece futbol olmadığı”nı, nerelere sirayet edebileceğini “1461 Trabzonspor” takımı örneğiyle daha iyi görebiliyor muyuz?

Fethi yeniden hatırlamak, anlamlandırmak ve zihinlerde yeni sayfaların açılmasına vesile kılmak ne yazık ki bugünkü Trabzon’un zihin kalıplarını zorluyor. Trabzon’un hafızası algılama güçlüğü çekiyor.

Yanılıyor muyuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder