16 Ekim 2012 Salı

"TRABZON ARMAĞANI"


Yahya Düzenli

Kimi tarihçilerce 4 bin yıllık bir tarihe sahip olduğu belirtilen Trabzon’un Fatih Sultan Mehmed tarafından fethinin bu yıl 551. yıldönümü. Ancak ne yazık ki Trabzon, kendi tarihînin, fetih sebebinin, varlık nedenin bugün çok da farkında olmayan bir şehir… “Fetih kutlamaları” adı altında hamaset kaynaklı, hiçbir tarihî derinliği, muhtevayı, orijinalliği içermeyen resmî ritüeller, Trabzon’u bir o kadar tarihinden koparıyor, bazen bu ritüeller komedi malzemesi haline bile gelebiliyor. 

Yazılı kültür geleneğimizde dünyayı değiştiren büyük hadiselere ilişkin kitaplar “Vekayiname”ler olarak, büyük dönüşümleri gerçekleştiren insanlara ilişkin kitaplar da o insanların ismine izafeten örneğin “Selimname”, şehirlere ilişkin kitaplar da yakın tarihi dönemde “şehrengiz”ler şeklinde kitabî birikimimize kazandırılmıştır. Özellikle olaylar ve şahıslara dair bu kadîm metinler tarihçiler için önemli kaynaklar olarak günümüze kadar gelmiştir.

Günümüzde bu gelenek doğrudan sürdürülemese de, bazı olay ve insanlara ilişkin “Armağan Kitap” türünden çalışmalar kültürümüze kazandırılmakta. Olaylar ve insanlarla sınırlı bu çalışmalar, gerek okuyucular gerekse de araştırmacılar için kaynak niteliğinde olabilmektedir..

Bu türden bazı kıymetli çalışmalardan/makalelerden birçoğu yayınlandıktan sonra unutuluyor, dergi/gazete sayfalarının arasında kayboluyor. Günümüzde hazırlanan “Armağan kitaplar” bu makalelerin tekrar ortaya çıkarılmasına, ilgililerin istifadesine sunulmaya vesile olabiliyor.

Bu bağlamda, Trabzon’un 550. Fetih Yıldönümü (bu yıl 551. Yılı) için hazırlanan “TRABZON ARMAĞANI” da bu nitelikte, Trabzon’la ilgili kimi oldukça eski ve klasik hale gelmiş, kimisi de günümüzde yazılmış makalelerden oluşuyor.

Trabzon’la ilgili tarihî araştırmalarıyla bilinen İsmail Hacıfettahoğlu’nun hazırladığı TRABZON ARMAĞANI “550. Yılında Fetih ve Fatih” alt başlığıyla oldukça güzel bir kapak, muhteva ve baskı ile prestij kitap olarak hazırlanmış.

Hemşehrimiz, büyük Selçuklu Tarihçisi Prof. Osman Turan’ın şu cümlelerinin kitabın jeneriğine alınması ise hayli isabetli olmuş:  “Şarki Karadeniz Bölgesi zümrüt bir gerdanlığa, Trabzon Şehri de onun üzerinde bir gelinin tacına benzer. Gerçekten bu bölge, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da en güzel tabiat parçalarından biridir. Türkler Selçuklular devrinde Anadolu’yu fethettikleri halde bu cennet sahillere sahip olmakta çok gecikmişlerdi. Bir yandan yüksek sarp dağlar, öte yandan Haçlı taarruzları buna sebep olmuştur. Bunun ilahi bir hikmeti olsa gerek.  Zira Hazret-i Peygamber İstanbul’un fethini nasıl Fatih Sultan Mehmed’e tebşir etmiş ise, bütün Rum devletleri gibi, bu güzelbelde de sanki O’nun mübarek tarihi kılıcını beklemiş ve bu sayede Türk-İslam diyarı olmuştur.”

TRABZON ARMAĞANI günümüzde bir “Fetihname” olarak Trabzon’un fethiyle ilgili bütün klasik metinleri ihtiva ediyor.

Tursun Bey, Kritovulos, Aşıkpaşa, Şakir Şevket gibi Osmanlı dönemi yazarları ile Charles Texier, J.F.Fallmerayer gibi önemli yabancı yazarlara kadar birçok bilim, kültür ve sanat adamının yazıları bulunan TRABZON ARMAĞANI’nı “aciz bir mensubu bulunduğum bu aziz şehre, karanlıklar içindeki tarihini azıcık da olsa aydınlatır ümidiyle ve kabul buyurulması dileğiyle bu güldesteyi sunuyorum.” mütevaziliğiyle sunan Hacıfettahoğlu’nu bu güzel armağan için tebrik ediyoruz.

Ankara’da Atlas Yayıncılık tarafından titiz bir tasarım ürünü olarak harita, fotoğraf, kupür, gravür ve belgelerle 566 sayfa olarak düşünce dünyamıza sunulan bu kitabın ilgililerine ulaşmasını diliyoruz.

Trabzon’lu olan, Trabzon’a ilgi duyan bilim adamlarına/tarihçilere gene rahmetli Prof. Osman Turan’ın şu önemli tespitini hatırlatalım: “Trabzon tarihinin eski devirlerine ait kaynaklar her ne kadar az ise de Avrupa’da yapılmış araştırmalar oldukça mühimdir. Türk devri için de malzeme ne kadar bol ise tedkikler de o nisbette azdır. Hattâ denebilir ki bazı kitabe ve vesikaların neşrinden başka bir şey yapılmamıştır..” 

Yazımızı Üstad Necip Fazıl’ın 29 Mayıs 1943 tarihli “İstanbul’un Fethi” başlıklı yazısından bir alıntıyla, Trabzon’un fethinin de nasıl bir öneme sahip olduğunu hatırlatarak bitirelim: “… sene evvelki medeniyet ve şahsiyet hamlemizi anarken, onu bu defa sadece mekân planında değil, zaman planında da, yani ruh ve kafa aleminde de daha ileriye, daha gerçeğe  ve şahsiliğe götürmeye mecbur olduğumuzu şuurlandırmalıyız! Biricik davamız budur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder