Yahya Düzenli
Milat Gazetesi’’nin 7.12.2012 tarihli ana manşeti
insanı ürperten türdendi: “Tarihi Kıyım” manşetiyle verilen haber şöyleydi: “ İstanbul’da
Fatih Belediyesi hazırladığı yeni şehir planında Sultanahmet’teki tarihi “Üçler
Mescidi”nin yerine otel yapılması için izin verdi. Ayrıca 99 cami, 57 tekke ve
medrese, 55 çeşme ve hamamın bulunduğu tarihi alanlar imara açılıyor ve yerlerine
binalar inşa edilecek.”
Haberi okuyunca inanamadım. Gazetenin Ankara
temsilcisi olan dostumuzu aradım. O da
haberi doğruladı ve bu konuda yüzlerce telefon aldıklarını söyledi.
Acaba 1940’ların CHP iktidarı döneminde miyiz?
Hafızamızı yoklayalım: Başbakan Erdoğan’ın bir yıl
önceki genel seçimlerde dilinden düşürmediği, özellikle geçtiğimiz seçim
döneminde ve diğer bazı konuşmalarında CHP’nin ahıra çevirdiği, sattığı
mescitleri dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ve Bakanlar Kurulu üyelerinin
imzası bulunan belgelerle gösteriyordu.
Aradan bir yıl gibi kısa bir süre geçiyor ve bu kez
AK PARTİ’li Fatih Belediyesi 2005 yılında hazırladığı plandaki 212 tarihi
yapıyı 17.10.2012 tarihinde askıya çıkarıyor. Bu yeni planda ise 212 tarihî eserin
kaydını yapmıyor. Bu eserlerin yerini ticarî
alan olarak gösteriyor.
Sultanahmet’te İbrahim Paşa Sarayı’nın yanında
bulunan “Üçler Mescidi” yerine Fetih Belediyesi Otel yapılması için imar izni
veriyor. Bu şu demek: Mescid aslına uygun olarak, ihya edilmesi, restore edilmesi
gerekirken yerine otel ve benzeri ticarî mekanlar yapılacak.
Haberden okuduğumuza göre; “Tarihi yarımadada yer alan yapıların üçte biri belediyenin 2012 planında
yer almıyor. Son planda 99’u cami olmak üzere 212 tarihi yapı planda yok. Bu
plan uygulanırsa tarihi camilerin, tekkelerin, çeşmelerin, hamamların yerini
beton yapılar alacak. Tarihi yarımadanın “tarihi” yanı eksik olacak. Gerekli
düzenlemelerin yapılması için başvurularda bulunan İstanbul Çevre Kültür ve
Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) konunun göz ardı edildiğini belirtti.
Tarihi caminin yeniden ihya edilmesi için yetkililere birçok itiraz dilekçesi
yazılmasına rağmen, inşaat çalışmaları başlatılıyor.”
Bu bir “AK PARTİ Klasiği mi?” diyecektim ama, hazırlanan
plana ilişkin haberi okuyunca bunun bir klasik değil bir KATLİAM olduğunu
düşündüm.
Bu kez tarih ve medeniyet şehri İstanbul AK PARTİ’li
Belediye tarafından mı katlediliyor? İsmi “Fatih” olan bir belediye “Fatih’in
şehri”ndeki tarihî eserleri yok ediyor.
Sormaktan bile ürperiyoruz: Şehir ve mescit
katliamları tekrar hortluyor mu?
Bu katliam AK PARTİ’nin CHP tipi bir şehir ve mabed
katliamı…
AK PARTİ’nin kentsel dönüşümü bu işte…
Bu zihniyet, olsa olsa CHP küllerinden doğan bir AK
PARTİ zihniyeti olabilir.
Bir taraftan Anadolu’daki vakıf eserlerini restore
ederken diğer taraftan İstanbul gibi tarihî payitahttaki kadîm eser
kalıntılarını ortadan kaldıran bu ZİHNİYETİN CHP zihniyetinden ne far kı var ?
Eğer biraz tarih idrakleri varsa
yapılanlar karşısında AK PARTİ’li Fatih ve Büyükşehir Belediyeleri ve ilgililer
yaptıklarından hicap duyarlar.
Savunma olarak “Bunlar tarihî eser değil, kalıntı ve
harebeler” mi diyecekler? Kimbilir belki de kamuoyu araştırması
yaptırmışlardır ve İstanbul halkının “artık
tarihî eser ve mescitlere ihtiyacı kalmamıştır”(!) sonucuna ulaşmışlardır.
1940’ların CHP’Sİ’nin yaptıkları…
Yâni tıpkı 1945’lerdeki CHP
zihniyeti gibi. İşte size bir örnek: Yıl 1945. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü.
Şemsettin Günaltay’ın Başbakanlığında 3297 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı. Aynen
yazıyorum: “Sivas ilinin Divrik ilçesindeki harap ‘Hacı Recep’ diğer adı Boyalı
camii’nin satılması ….Bakanlar Kurulunca 12/11/1945 tarihinde kabul
olunmuştur.”
Bir örnek de Trabzon’dan: Yıl
1940. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü. Refik Saydam’ın Başbakanlığında 13402 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı: “Yapılan
tetkikatta tarihi ve mimari kıymeti olmadığı anlaşılan Trabzon’da Molla Mısrî Mescidi’nin satılmasına izin verilmesi… 5
Mayıs 1940 tarihinde kabul olunmuştur..”
1950’lerin DP’sinin yaptıkları…
Gelelim 1950’li yıllara. Yâni Adnan Menderes’in Başbakan
olduğu DP iktidarı dönemine. Bu dönemde de İstanbul’da İmar uygulamalarıyla
tarihi eserler yok edilmiştir. İşte sadece bir örnek: Yıl 1954. Tarihi eserler
kurulu’nun kararı: “İstanbul Vezneciler’de bulunan Camcı Ali Camii’nin İmar planında yol
güzergahına rastladığı ve Belediyece kaldırılarak dosyada mevcut planda
gösterilen yerde yeniden inşa edilmek istendiği bildirilmekte ve kaldırılıp
kaldırılmayacağı konusunda bir karar verilmesi istenmektedir.” diye
soruluyor. Kurul ise şu cevabı veriyor: “Camcı Ali Camii eski eser olmadığından
muhafazası lüzumlu bulunmadığına karar verildi.” 1600’lü yıllardan kalma cami için 1954’de
“eski eser değildir” hükmü veriliyor.
Bu ve benzeri birçok belge arşivlerimizde duruyor.
Bugünkü Fatih ve Büyükşehir
Belediyesi’nin uygulaması aynen bunların kopyası.
Cinnet halinde bir Belediye için
bu “tarihî emanetler” metruk harabeler sayılır ve satılmasının (bugünkü deyimle
imar değişikliğiyle üzerine ticari, vs. binalar yapılması) hiçbir mahzur
yoktur. Aksine “ihtiyaca binaen
satılması”(!) gereklidir.
Bugün 1940’lı yılların CHP
ceberrutluğu nasıl “lanet ve dehşet”le hatırlanıyorsa, bu planları uygulamaya
koyacak AK PARTİ’li Fatih ve Büyükşehir Belediyesi de herhalde HAYIRLA
YEDEDİLMEYECEKTİR!
Tarihi eserlerin değil,
gökdelenlerin, plazaların, rezidansların İHTİRAM gördüğü bir ZİHNİYET!
Şehir ve mabed katliamlarının
adresi olarak hemen aklınıza CHP gelmesin. Söyledik ya bu bir zihniyet. İddiası, muhtevası, rengi, dili, siyasî
aidiyeti ne olursa olsun, nerede yaşadığının farkında, nelere sebep olduğunun
şuurunda, nelere muhatap olduğunun
idrakinde olmayan bir ZİHNİYET bu.
Hatırlayın: Trabzon’da CHP’li
Belediye Başkanı şehir içindeki hayrat
çeşmelerdeki besmeleleri söktürürken yoğun tepki veren, karşı çıkan AK PARTİ;
bu kez hem de İstanbul’da daha feci bir katliama imza atıyor.
Bu katliama karşı herkes tepki
vermeli! Özellikle de Fatih ve İstanbul halkı! Ve de AK PARTİ’ye oy veren
herkes. Belki bu tepkilerle ilgili
belediye/ler neye sebep olacaklarını düşünürler ve kararlarından vazgeçerler.
Ne yazık ki “tarih, kültür ve
medeniyet” damarları iktidarların eğitim ve kültür politikaları eliyle ısrarla
ve taammüden kurutulmaya çalışılan bir halk nasıl tepki verebilir? 10 yıllık AK
PARTİ iktidarının terkettiği 2 önemli alan da
Şehir ve Kültür değil midir?
Tarih ve medeniyet idrakinin ne
olduğunu anlayamayan şehir yöneticilerine, Belediye Başkanlarına altını çizerek
şunu söylüyoruz:
Herhangi bir tarihî eserin küçük bir
parçası bile sizi tarihî derinliklere götürür, bir tasavvura ulaştırır. Nasıl
ki her türlü objenin çağrışımları, uyaranları farklı ise, tarihi bir eser karşısında da zihin ve kalp çağrışımlarınız
farklıdır. Özellikle de henüz idrak çağında olan çocukların gördüğü tarihî
eserler, onların zihinlerine o eserlerin ait olduğu kültür ve medeniyetten izler düşüreceğinin idrakinde iseniz, o
eserlerin de idrakindesiniz demektir.
Batı’da çok değil yüz yıl önceye
ait küçük bir tarihi taş parçası veya
herhangi bir arkeolojik kalıntı bile ‘koruma’ya alınırken, İstanbul gibi bir
medeniyet şehrinin adeta “tarihî
akciğer”leri yok ediliyor. Şehrin tarihi
akciğerleri, yâni tarihin nefes alıp verdiği günümüzdeki tarihî yapılar,
anıtlar, eserler…
Yapılanlar karşısında kimden
imdat isteyelim?
İstanbul’un tarihî silueti
bozuluyor diye harekete geçen UNESCO’dan mı?
Yoksa CHP’den mi istimdatta
bulunalım?
Ey AK PARTİ’li Fatih Belediyesi!
Ey Büyükşehir Belediyesi!
Üzerini kazımaya çalıştığınız o
tarihî mescid, medrese, tekke, çeşme ve hamamların sizin VARLIK NEDENİNİZ
olduğunu hiç düşündünüz mü?
TARİH’i eserleri KATLEDENLERin,
bir gün TARİHİN KISAS’ına tabi olacağını unutmayın!
Tarihî eserlerden veya kalıntılarından sökülecek bir taş
parçası tarihin bir sayfasını sökmek demektir.
Eyyüb El Ensarî’nin, İstanbul için şehid düşmüş sahabîlerin
ve Fatih’in kabirleri önünde işlenen bu cinayetlere kelime bulamıyorum.
Size Tanpınar’ın bir
cümlesini hatırlatalım da belki nasıl
bir cinayet işlediğinizi anlarsınız:
“CEDLERİMİZ İNŞA ETMİYOR, İBADET EDİYORLARDI!
Siz ise cedlerinizin İNŞA ettiklerini İMHA ettiğinizin farkında mısınız?
“Kentsel Dönüşüm”ün “rantsal dönüşüm”e tahvili işte böylesine netameli bir sonuç getiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder